Öldükçe Dirilen Adam
Öldükçe doğuyorsun, öldürüldükçe diriliyorsun ATA’M!
Seni yaşarken öldüremediler,
öldükten sonra bile öldürmeye çalışıyorlar!
Seni öldürmeye doyamıyorlar Atam!
Ardı ardına suikastlar düzenleyip
seni defalarca öldürmeye azmediyorlar.
Cumhuriyetine, devrimlerine
eserlerine, heykellerine, fikirlerine,
ailene, sana ve seni hatırlatan her şeye diş biliyorlar.
Gözü dönmüş canavarcasına
Mankurtlaşan cellatçasına
Kini kine katarcasına
Nefretlerini kusarcasına
Öldürüyorlar seni Atam!
Ellerine fırsat geçse kabrini bile yok etmenin peşindeler Atam!
Bazen de seni severmişcesine
suistimal suikasti düzenleyip öldürüyorlar.
Seni hergün milyon kez öldürüyolar Atam!
Lakin her suikastlarında, her saldırılarında
sen bir kez daha doğuyorsun.
Eskisinden daha çok diriliyorsun Atam!
Bütün saldırılarında, nankörlüklerinde, hakaretlerinde
tekrar tekrar takvimler 1881’e dönüyor.
Ve sen yeniden doğuyorsun Atam!
1915, 1919, 1920, 1923 ve 1938
yeniden doğuyor 20. yüzyıl içinde.
Her doğuşunda daha da artıyor gücün,
her dirilişinde daha da büyüyor heybetin, ihtişamın ve haklılığın..!
Adın, sana sadık kalanların dilinde susmuyor!
Fikirlerin genç dimağlara engin yollar, ırmaklar, okyanuslar oluyor.
Türk’ün güneşi olan mavi gözlerin karanlıkları aydınlatıyor..!
Öldükçe doğuyorsun,
öldürüldükçe diriliyor
öldürüldükçe büyüyorsun Atam!
Hasretle, özlemle, saygıyla ve minnetle…
Ruhun şad, mekânın cennet olsun Atam..!
-Harun Yücel