Kadın
Kadın…
İnsanların anası.İnsanlığın, mayası.
Kadın, erkeğe insanca yaşamayı öğretmek için yaratılmış bir nimet.
Kadın, insanlığın ilk hocası.
Erkek, hep çocuk!
Kimi erkekler şımarık çocuk!
Kadın, ana.
Erkek, hâlâ iki beyni arasında varoluş çabasında.
Kadın, gözleriyle sevgi, elleriyle şefkat,
kollarıyla merhamet, diliyle iyi niyet
ve göğsüyle rızık dağıttı insanlığa.
Erkek, diliyle hakaret, kollarıyla şiddet, gözüyle hiddet
ve eliyle cinayet dağıttı dünyaya.
“Sev” denildi erkeğe
Kes diye anladı.
“Merhamet” denildi erkeğe
Zulmet diye anladı.
“Sevgi” denildi erkeğe
Sövgü diye anladı.
“Şefkat” denildi erkeğe
Katlet diye anladı.
En sonunda yalnız kaldı.
Oysa yalnızlık ona mapustan ağırdı.
Esti, yağdı…
Karladı, boranladı…
Dalgalandı, bulandı…
nihayet
Duruldu, duraldı…
Lakin gayri neye yarardı?
Attığı her tokatla
Sıktığı her kurşunla
Kestiği her bıçakla
Kadını değil; kendini tüketti.
Erkek her kadında kendini katletti..!
Erkek, erkekleştikçe yaşarım sanarken adamlığı unuttu.
Ve Kadınla yaşamayı bilmeyen erkek, tek başına hiç yaşayamazdı.
Kadın doğumdu,
Erkek ölüm
Kadın ömürdü
Erkek zulüm
Kadın cennetti
Erkek cinnet
Ve Neşet Baba desin son sözü:
“Kadın insandı Erkek insanoğlu…”