Pozanti’nin Trafik Sorununa Çözüm Önerileri
Bugünkü yazımda Pozantı’nın büyük bir sorununa küçük bir öneri ile çözüme ulaştırmak için nacizane bir fikirle karşınızdayım. Sizlerde biliyorsunuz ki Pozantı ilçemiz yaylak bir bölge ve yaz aylarında nüfusunun 10 katına çıkıyor.
Merhabalar Pozantı Medya’nın değerli okuyucuları…
Bugünkü yazımda Pozantı’nın büyük bir sorununa küçük bir öneri ile çözüme ulaştırmak için nacizane bir fikirle karşınızdayım. Sizlerde biliyorsunuz ki Pozantı ilçemiz yaylak bir bölge ve yaz aylarında nüfusunun 10 katına çıkıyor.
Bu bazı açıdan bakınca iyi olsa da diğer bir açıdan yani trafik açısından bakınca biraz kötü duruyor. Çünkü 1 tane ana caddesi olan Pozantı’da araç sayısı git gide artıyor. Esnafların önüne parkı bırak çift taraflı park eden bazı araçlar yüzünden trafik kilitleniyor. Bundan hem vatandaş olarak, hema sürücü olarak hem de esnaf olarak muzdarip oluyoruz. Doğru mu?
YAZ AYLARINDA ZORUNLU TEK YÖN FİKRİ
Evet aklıma birden bu fikir geldi. Aslında daha önce bu önerim yapıldı. Atatürk Caddesi geliş, arka tarafındaki Gençlik Caddesi de gidiş olarak hayata geçirildi. Lakin bazı esnafların bu duruma sıcak bakmaması sonucu tekrar eski düzene dönüldü. Esnaflar ne kadar soğuk bakarsa baksın! Bu işin başka çözümü yok. çünkü bankalar da aynı cadde üzerine kurulmuş, kamu kurumları da, manavlar da, marketlerde.
Tabi ki bu trafik sorununa esnaflarda sebep oluyor. Nasıl mı? kendi araçlarını dükkanlarının önüne durdurarak. Neyse konumuza dönelim.
Benim önerim şu; Yaz aylarının başlancında yani 1 Haziran ile 1 Eylül arasında sadece 4 ay zorunlu tek yön çalışması uygulanmalı.
Böyle olursa hem Gençlik Caddesi hem de Matbaa Caddesi canlanır. Atatürk Anıtı (Göbek) ile TCDD Hangarı arasında bu tek yön çalışması mutlaka uygulanmalı. 1 Eylül itibariyle de eski düzene dönebiliriz. Olmaz mı? Valla bal gibi olur. yeter ki yetkili kurum ve kuruluşlar bir araya gelerek bu çalışmanın üzerinde dursunlar. Çözülmeyecek sorun yok…
Bir sonraki yazım DAMAT TRAŞI ile alakalı olacak. O konuyla alakalı da hem damatlara eleştirim olacak hem de… Neyse bir sonraki yazı da görüşmek ümidiyle.