Uygurlar ve Türklük Kimliği: Tarihi, Kültürel ve Dil İlişkileri
Doğu Türkistan’daki Uygur’ların dramı, bütün dünya Türklüğünün imtihanıdır!
Uygur’ların derdi, bütün Türk’lerin ve Müslümanların derdidir. Uygur’lar, Filistinlilerden ya da Suriyelilerden daha az Müslüman değildir!
Uygur’ların gözden ırak oluşu, gönülden de ırak oluşu anlamına mı geliyor!?
Göz görmeyince gönül katlanıyor mu?
Ya da görmek istemeyen kör gözler kim?
Ne acıdır ki bu zulmü, Amerika gördü, Fransa gördü, daha nice kâfir dediğimiz devletler gördü de derhal görmesi gereken, anında dur demesi gereken Türk devletleri görmedi.
Arap müslümanlara sahip çıkıp bütün dünyada kamuoyu oluşturmaya çalışanlar; Çin’in Doğu Türkistan’da Uygur Türk’lerine yaptığı işkenceyi, eziyeti, sistematik asimilasyonu görmüyorsa ya da görmezden geliyorsa yazıklar olsun!
Böyle giderse, tarih 20-30 yıl sonra Türkiye’yi ya da bütün Türk devletlerini yargılamaya başladığında o zamanki Türk neslinin yüzüne bakmaya cesaretimiz olmayacak. Gerçek olup olmadığını belli dahi olmayan bir “Koraltan Köprüsü” yaramız var da ne zaman aklıma gelse yüreğime hançerler saplanır! Değil ki Çin’de binlerce Uygur Türk’üne sırf Türk oldukları için işkenceler yapılıyor, aileler parçalanıyor, analar evlatlarından koparılıyor, babalar çaresiz bırakılıyor; biliniz ki devletlerimiz sessiz kalmaya devam ederse bu acı kıyamete kadar hem Türklüğün hem Müslümanlığın kabuk bağlamaz bir yarası olur! Utanç tablosu olur!
Sadece Türkiye değil; Uygurlara sessiz kalan bütün Türk cumhuriyetleri bu vebalin altındadır. Nasıl ki hiçbir Müslüman, kendine Müslüman olamayacağı gibi hiçbir Türk de kendine Türk olamaz. “Ben Türk’üm” diyen devlet ve devlet adamı, bireysel bir Türklük bilincinde olamaz. Türklük, bütün Türk boylarının, bütün Türk bireylerinin tek bir vücuda bağlılığıdır. Kezâ Türklük demek tek bir vücudun uzuvları gibi olmak demektir. Uzuvlardan birinde ağrı varsa, yara varsa vücut hiçbir ağrıyı ya da yarayı görmezden gelemez, ağrı ya da yara yokmuş gibi davranamaz. Sol kolu kırılmışsa olsun bana sağ kolum yeter diyemez. Sağ gözü iltihaplandıysa olsun bana sol gözüm yeter diyemez! Çünkü bu insan vücudunun fıtratına terstir. Akla aykırıdır. Ziyandır! Uygur’lar da Türklük vücudunun vazgeçilmez uzuvlarından biridir!
Bir Türk, Dünya’nın neresinde olursa olsun, baskı ve zulüm altındaysa, işkenceye maruz kalıyorsa; kurtuluş bekleyen o Türk evlatına en yakın bulunan Türk devleti hiçbir siyasi ya da ekonomik menfaat veya kayıp gözetmeksizin, o Türk’le yakından ilgilenmeli ve onu derhal kurtarmalıdır.
Doğu Türkistan’daki Uygur soydaşlarımız için daha fazla geç kalınmadan Devletler nezdinde tepkimizi ortaya koymalıyız. Vatandaş olarak elbette birçok Türk, tepkisini koydu, koyuyor da. Fakat bu mesele vatandaşlar boyutunda değil; devletler arası yani diplomasi denilen ilişkilerle çözüme kavuşturulması gereken bir boyuttadır. Hatta artık ültimatomların ya da notaların verileceği boyuttadır.
Bu söylemlerimden dolayı Uygur Türk’leri konusunda çok duygusal düşündüğümü ileri sürüp konuyu sulandırmak isteyenler olabilir ama asla! Bu cümleleri yazarken hiç de duygusal değilim..! Hatta hiç bu kadar mantıklı olmamıştım. Yazımın başında da belirttiğim gibi Uygur Türk’leri diğer mazlum Müslümanlardan daha az Müslüman değildir! Filistinliler için her fırsatta uluslararası platformlarda sesini yükseltenler, Doğu Türkistan’daki Uygur Türk’lerine gözlerini, kulaklarını kapatıyorsa bana kimse samimiyetten, kardeşlikten bahsetmesin!
Hele hele bugünlerde mecliste bekletilen yasa taslağı -Türkiye’deki Uygur’ların katil Çin’e iade edilmesi- kanunlaşırsa dünya bize güler,
Bunlar nasıl soydaş(?),
Bunlar nasıl akraba(?),
Bunlar nasıl kardeş yahu(?) der!
Türk’lere bir haller olmuş derler!
Aman kendimize güldürmeyelim. Türklüğe leke sürmeyelim!
Kendi ayağımıza sıkmayalım!
Hatt ı zâtında daha vahim olan, onların ne diyeceği değil; yarın “TÜRK’LER … diye başlayan bir cümle kurduğumuzda, Uygur’lar
“Biz Türk değil miydik!?”
diyecek ve sonra yutkunamayacağız ve Türklüğümüz boğazımızda kalacak..
Sözü daha fazla uzatmaya hiç gerek yok!
Ahireti düşünenler, Uygurların ahirette yakasına yapışacağını da düşünsün.
Uygur Türk’leri konusunda hem bu dünyada hem de ahirette alnımız açık, başımız dik olsun!