Donmuş Anılar ve Yitirilen Zaman
En son nerde kalmıştık?.. Hatırlayamıyorum.
Ne de olsa görüşmeyeli epey zaman oldu. Üstüne üstelik aramız da soğudu sözün doğrusu.
Havalar soğudu, Pozantı da soğudu. Bardaktaki çayım da soğudu,
parmaklarım kalemden soğudu. Ben de hayattan soğudum…
Anlayacağınız her bir şey buz kesti. Ee ısınmaya çalışmak farz oldu artık…
Hem toparlanmak, kendimize gelmek, hayatın bir ucundan da olsa inadına tutunmak gerek…
İntihar
Yıkıldı bütün ümitlerim, kalmadı hayallerim
Bana şimdi her yer zifiri karanlık
Issız bir mezarlık olmuş gençliğim
Hayat denen çirkef bataklığın içindeyim
Körpe bedenim sararmış bir sazlık
Kör olmuş gözlerim, kısılmış sesim
Çığlık atamıyorum, yok sanki dilim
İçiyorum ecel suyunu kan gibi ılık
Acımasızca giydiriyor kefenimi ellerim
Darağacındayım artık son vakitlerim
Kurtuluşum imkansız her yanım bataklık
Yok kahpe dünyadan son bir dileğim
Bilmesin kimse bu benim son matemim
Yağlı ilmek boğazımda, titriyor dizlerim… (hy)
Diye geceler boyu bir şeyler karaladıktan sonra hayata yeniden tutunmak
tıpkı çocukken traktörün kasasına asılmak için nefes nefese koşmak gibi bir şey olsa gerek.
Ama ben hiç tutunamazdım işte… Yakalayamazdım kasasından traktörü…
Şimdilerde koşuyorum peşinden, en azından koşmaya çalışıyorum.
Veda
Yavaş yavaş çekiliyor deniz
Hissediyor musun?
Neden dudaklarımız kurudu?
Gözlerimin içi mi yanıyor?
Yoksa alev alev yanan mı biziz?
Ne yaşamak kaldı bir şeyler umarak
Ne de ölmek tadı.
Bir türlü bırakmıyor yakamı bu acı.
Şimdi artık keşkeler zamanı
Geride yalnız soluk hatıralar kaldı.
Onlar da yanıyor harlı harlı…
Hediyelerini hiç merak etme
Hemen yolluyorum adresine.
Kusura bakma eskittim, kirlettim onları
İçine de bir not düştüm:
Hakkını helal et be Kadıkızı… (hy)
Diye de “veda” ettim bu hayata ama
yok yok siz benim öyle bir anlık öfkeyle veda ettiğime de bakmayın.
Veda diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Sadece unutmaya yer yok, unutmak yok.
Şairin dediği gibi
“Gelmek için seni unutmamı bekliyorsan;
hiç gelmeyeceksin demektir.
Gittiğine inanmıyorum;
gel demeyeceğim.”
Öyleyse vedalaşmadık.
Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz.
Özleme bir diyeceğim yok.
O, kömür kırıntıları içinde parlayan bir elmas parçası.
O, nefes alışı sevgimizin,
kavuşmalarımızın anlamı.
O, tek güzel yönü bekleyişlerimizin.
İnsanlığımız özleyişlerimizle alımlı, hayatımız özlemlerle güzel..
Şimdi gene sesleniyorum son nefesimmiş gibi bu dizeler:
Gelse cemalinden vefâ
Yahut celalinden cefâ
İkisi de şu gönlüme sefâ
Kahrın da hoş lûtfun da hoş…
Not: “İntihar ve “Veda” isimli şiirler bizzat kalemimden çıkmıştır. Bu yazım