Dolar 28,9846
Euro 31,2142
Altın 1.864,65
BİST 7.913,76
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Adana 19°C
Hafif Yağmurlu
Adana
19°C
Hafif Yağmurlu
Pts 18°C
Sal 19°C
Çar 19°C
Per 19°C

Kabak Çiçekleri Saman Alevleri

16 Şubat 2012 01:40 | Son Güncellenme: 3 Kasım 2023 01:41
11

(TENKİT BEYANINDADIR)

Eğer Türkiye’ de unutulmaya yüz tutmuşsanız lütfen sakin olun,

eteklerinizin tutuşmasına ve felaket tellallığı yapmanıza hiç gerek yok.

Neden mi? Çünkü yapmanız gereken şey çok basit.

İşte formülü: Uzatılan mikrofona; büyük bir insan kitlesini küplere bindirecek

sansasyonel bir beyanda bulunmak. Bu insanlar hakkında atıp tutmak…

Terazinin bir kefesindekileri ayaklar altına alıp günah keçisi yapmak

ya da eğer tatmin olamadıysanız daha da celâllenerek

hakaretler savurmak ve cehennemin dibine atmak…

Bu durumda bu söylediklerimi başarıyla gerçekleştirip

yankı da uyandırdıysanız hele hele de 301’den yargılanmaya başladıysanız

terazinin diğer kefesindekileri (avukatlığını yaptığınız grubu ya da desteklediğiniz kitleyi)

pek fazla övmenize ve pohpohlamanıza hiç mi hiç gerek kalmaz.

Bir de bütün bu işlere başlamadan evvel,

sizi gündeme taşıyacak ve bir anda isminizin manşetlere düşüp

ağızlarda sakız olmasını sağlayacak bu ateşli tartışma yolunda

sizi yalnız bırakmayacak ve çeşit çeşit kanallar yoluyla

size maddî destek sağlayacak (Merak etmeyin manevi desteğe hiç ihtiyacınız olmayacak.),

savunduğunuz düşüncelere katılacak ve onaylayacak

büyük bir kamuoyu oluşturdunuz mu iş tamamdır.

Mesela bunu, Ermenileri kullanarak kolayca başarabilirsiniz.

Üstüne üstelik bir de Türk’ seniz kesinlikle ve kesinlikle

gündemin ilk ana maddesi olma şanına erişirsiniz?!.

(Buna şahit olmadık değil çünkü..)

Artık Türkiye’de popülariteniz doruğa ulaşmıştır.

Hatta Papua Yeni Gine’ ye gidip oranın yerlisine

“Türk olarak tanıdığınız kim var?” diye bir soru sorsam

hiç düşünmeden sizi söyleyecektir. (Tıss! Diye gülmeyin bana, ciddi söylüyorum.)

İşte geçmiş bir döneme böylesine spekülasyonlarla damga vurup

kabak çiçeği gibi açılan fakat neden sonra elinde malzeme kalmadığı

veya bir şeyler üretmek adına kabiliyeti yetmediği içi

popüler kültürün tozlu sayfalarında kaybolup gideceğini anlayan;

popçular, topçular hele hele de günebakan çiçeği yazarlar bu safta yer tutuyor.

Kimler yok ki bu safta?

İşte size en büyük örnek: Arkasında Fransa ve Ermeni diasporası gibi

büyük bir kamuoyu oluşturup

“Türkler, 30 bin kürt v 1 milyon Ermeni katletmiştir.”

Diyip hiç piyasada yokken bir anda kabak çiçeği misali açılan

ve sonra bu sözleri üzerine büyük yankı uyandırıp

destekleyicileri tarafından Nobel ödülüne bile layık görülen

(Tabii yediği cukkalar şöyle bir kenarda dursun.) Orhan Pamuk

“Sen kalk gel Orta Asya’dan, dal dosdoğru Anadolu’nun bağrına…

Bütün akrabalarını 1915’te kasap Türklerin ellerinde kaybetmiş

soykırımzede bir sülalenin torunuyum.” diyen saman alevi: Elif Şafak

Sonra PKK’yı haklı bir gerilla olarak tanımlayan Yaşar Kemal… (Oysa kendisi bir efsaneydi…)

Ve şimdi yine, yeni yazdığı romanı “Masumiyet Müzesi”nin

reklamını yapıp satışlarını yüksek tutmak için

“Ergenekon çetesi sanıkları katildir,

bu insanların hapishanelerde tutulup beslenmemesi gerekir.”

Diyerek yeniden açılan kabak çiçeği Orhan Pamuk

Hepsinin de ne uğurda kendilerini heba ettikleri

ve neyin peşinde koştukları gayet tabii ortada…

Hatt-ı zâtında geriye dönüp şöyle bir bakarsanız

bu kendini yazar ve edebiyatçı zannedenler

eserlerinden ve sanatlarından çok

böyle sağa sola dil uzatmalarıyla

ve spekülatif beyanlarıyla kendilerinden söz ettirip

tekrar tekrar gündeme geldikleri ayan beyan ortadadır.

Fakat bu saman alevi misalidir.

Yani yanıp parlamış ve sonra sönüvermişlerdir.

Ha!! Böylece manşetlerde geniş yer bulmuş

ve unutulmaktan kurtulmuşlardır.

Cepleri de dolmuştur tabii…

Yani her ne şekilde olursa olsun

hedeflerine ulaşmışlardır artık.

İşte o zaman onların edebiyat ve sanat anlayışına yazıklar olsun.

Bu işi hakkıyla yapanlar ve edebiyatı bir araç olarak değil de

salt amaç olarak görenler ise

bu kabak çiçeklerinin gölgesinde kalmaya mahkûm mu olsun?

Zaten kabak çiçeği topçular, popçular beni hiç enterese etmez.

Hem onları siz benden daha iyi bilirsiniz.

Lakin kulak verin, bu kabak çiçekleri ve saman alevlerine ben değil;

bakın şair ne diyor:

“Erişir menzil-i maksûduna âheste giden

Tîz-reftâr olanın pâyına dâmen dolaşır”

(Hâtemî)

NOT: BU YAZIM İLK KEZ 16 ŞUBAT 2012’DE 5 AĞUSTOS’DA YAYIMLANMIŞTIR.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
23 Aralık 2009 01:45
8 Temmuz 2020 01:27
28 Ocak 2010 01:35
10 Kasım 2014 01:50
8 Mart 2009 01:49
1 Aralık 2011 01:52
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mobil Teknoloji Haberleri Teknoloji Haberleri Web Hosting