POZANTI ŞEHİTLİĞİ
Tarihin tanıkları şehitliklerdedir,
Şehitlikler ki evlatlarımızın evidir.
Kanlarıyla tarih yazanlar var burada,
Ab-ı hayatı yudumlayıp ölümsüzleştiler! (hy)
Şehitlikler, bildiğimiz mezarlardan çok daha farklı ve ulvî bir havayı teneffüs eder. Asla mezarlık değildir çünkü mezarlıklara; inananlar, inanmayanlar hatta vatana ve bayrağa art niyetli bakanlar dahi gömülebilir. Yani herkes aynı safta değildir mezarlıkta; hem hayattaki hem de öbür dünyadaki makamları başka başkadır. Şehitliklerde ise durum çok daha farklıdır. Çünkü aynı yolun yolcuları, aynı amacın, aynı hedefin davasını verenler vardır şehitliklerde. Daha açık söyleyecek olursak; vatanı için, milleti için ve millî namusu olan bayrağı için gözünü kırpmadan canlarını feda edenler vardır şehitliklerde.
İşte bu değerlerden dolayı biz Türk milleti, şehitlerimizin şahsına münhasır olarak onları, diğer kaybettiğimiz insanlardan ıstıfâ ederek yalnız onlar için tayin edilmiş olan kutsal şehitliklerimize defnederiz.
Şehitliklerimiz, her ne kadar bizim için bir hüzün ve mâtem yerleri olsa da aynı zamanda onur ve kıvanç duyduğumuz, önünden geçerken dahi bize bu vatan topraklarının can pahasına kazanıldığını hatırlatan ve htiren yüce anıt mekânlardır. Böylece bu yüksek şuur hissini dimağlarında müşahhas kılan şimdiki vatan evlatları da;
Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır,
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır!
hamasî sözünü bütün benliğinde idrak ederek millî benliğini kazanır.
Pozantı şehitliği de yıllar sonra bugünlerde yapılan çalışmalar neticesinde şimdiki zengin ve millî intibâsıyla vatan evlatlarını daha da bir gururlandırır ve heyecanlandırır oldu. Gerçekten modern ve estetik bir görünüme kavuşan Pozantı Şehitliği, temsili savaş topu olsun, gravürlerle olsun ve özellikle de Kurtuluş Savaşı sırasında Tekelioğlu Sinan Paşa takma adıyla Kilikya bölgesi komutanlığına atanarak Pozantı’da Fransızlara karşı mücadele eden Ali Ratip Bey’in (Sinan Tekelioğlu) isminin şehitlik anıtında yaşatılması çok önemli bir vefakârlık timsali olmuş.
Dediğim gibi; bütün şehitlikler bence, Ab-ı hayat suyunu içmiş Türk evlatlarının yaşadığı kutsal evlerdir. Bu açıdan her zaman en güzel ve en temiz mekânlar olmayı hak etmiştir. Bundan dolayı bir Pozantılı olarak Pozantı Şehitliği’ni alın teri dökerek emek verip canlandıran ve daha da kıymetlendiren herkese müteşekkir olduğumu beyan etmek istiyorum. Gerçekten taktire şâyan bir yenileme oldu.
Lakin şöyle bir fikrim ve önerim de var: Çanakkale cephesinde, Kafkas cephesinde, Kurtuluş Savaşı’nda, Kıbrıs Barış Harekâtı’nda ve son olarak da 30 yıldır süregelen pkk terörüyle mücadelede kaybettiğimiz tarih kaynaklarında isimleri neşredilmiş olan bütün Pozantılı şehitlerimizin isimlerinin yazıldığı bir abidenin Pozantı Şehitliği’ne dikilmesi kanaatimce daha da vefakâr ve millî bir iş olacaktır diye düşünüyorum.
Not: Bu yazım ilk kez 15 Temmuz 2010 günü 5 AĞUSTOS GAZETESİ’nde yayımlanmıştır.