Merhaba Pozantı Medya okurları!
Davete icap etmek gerekir. De!
Bizim Harun Yücel, Pozantı Medya’da yazdığı ‘Bizim Hikaye’de lütfetmiş, okurken, “ben neymişim bee” dedirten davetiyesini aldım, kabul ettim. Lakin yaptığı çağrıyı iyi düşündü mü acaba?
1) Malum, beni tanıyan var, tanımayan var. Sosyal medyada görüş belirtecek olmam tanıyanın umurunda bile değil biliyorum. Tanımayanın da zaten umurunda değil. 2) Fotoğrafçılık da 51, gazetecilikte 46’ncı yılım. Bu yarım asır süresince ne İsa’ya yarandım ne de Musa’ya.
*****
Peki, benim bunca bilgi birikimim ona buna yaranmak için miydi? Kişiye endeksli değil, toplumsal yaşamaya, davranmaya, düşünmeye çalıştım maalesef kabul görmedi. “nerden biliyorsun” derseniz, “bana yansıtılan tavırlardan” derim.
*****
Sevgili Harun Yücel soruyor. “MALİK ABİ, POZANTI MEDYA’NIN KÖŞE YAZARI OLUR MUSUN?”
Geçen gün Face’de gördüğüm ve notlarım arasına aldığım bir yazı tam da bu sorunu cevabı niteliğinde.
“Yazacak çok söz var. Da, ne gerek var şimdi yazmaya. Herkes bildiğini okuyor nasıl olsa. Dünya bile ikiyüzlü. Biri, yeryüzü, diğeri gökyüzü.”
*****
Yine de ara sıra 2 kelam ederiz.
Pozantı Medya okurlarına ‘MERHABA…’