Dolar 28,9430
Euro 31,8331
Altın 1.903,28
BİST 8.009,33
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Adana 21°C
Açık
Adana
21°C
Açık
Cum 21°C
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 20°C

MÂZİYE MEKTUP (ŞİİR)

19 Eylül 2008 01:48 | Son Güncellenme: 3 Kasım 2023 01:49
28

        “ Bugün yıkığım biliyor musun?

                                                    Ezginim, çaresizim, umutsuzum

                                                    Bırakma beni insanlar kötü

                                                    Bırakma beni, korkuyorum”

 

Unutamam asla, o ayaz güz gecelerini,

Belki de hayatta en güzel günlerimdi.

Hatırlasana ey vefasız sevgili!

Konuştukça konuşasımız gelirdi.

Annesinin ağzından yem bekleyen kuş misâli,

Sabırsızca beklerdik söyleyeceklerimizi.

Bu o kadar çok htirirdi ki kendini,

Tuhaf bir histi, titretirdi hep içimizi.

Dalıp giderdik böyle konuşmalara

Değildik ki hiç zamanın farkında.

Biliyorum, içimi ısıtan senin sesindi

Kulağımdan kalbime akan bir mûsikiydi.

Döverdi kalbim hararetle sinemi,

İlk sen duyardın, sonra ben ezan sesini.

Zaman, kıskanırdı bu hâlimizi besbelli;

Çünkü daha da hızlandırırdı saniyelerini.

Güneş şafakla salarken ışık huzmelerini

Akıp giden zaman tek şikâyetimizdi.

Öyle dikkat ederdik ki konuşurken

Bazen çekinirken birbirimizden,

Bazen de iki büklüm olurduk dinlerken.

Ruhlarımız öylesine hassastı ki

Asla kıyamazdık kırmaya kalplerimizi.

Bin imbikten geçirirdik sözlerimizi.

Kanımca, dile kemik geçirmekti bizimkisi.

Eğer istemeden de kırdıysak birbirimizi;

O zaman hemencik omuzlarımız düşerdi,

O gece asla uyku tutmazdı gözlerimizi.

Döverdi kalbim hararetle sinemi,

İlk sen duyardın, sonra ben ezan sesini.

Âh, şimdi ne oldu bize böyle!

Aşkımız soldu, sevdamız virân oldu.

Döndük ikimiz de hazân olmuş bir güle

Oysa ne hayâller kurmuştuk,

Bitmesin diye ne dualar okumuştuk;

“Allah’ım sen bizi ayırma” diye…

(19 Eylül 2008)

HARUN YÜCEL

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
11 Aralık 2022 01:18
16 Haziran 2020 01:59
17 Temmuz 2020 01:26
15 Temmuz 2010 01:54
29 Ekim 2014 01:34
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mobil Teknoloji Haberleri Teknoloji Haberleri Web Hosting